Gece Yanığına Ne İyi Gelir?

Halk arasında gece yanığı olarak bilinen hastalık, tıp terminolojisinde "zona" olarak adlandırılır. Zona, su çiçeği virüsünün neden olduğu bir enfeksiyondur ve genellikle bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde ortaya çıkar. Su çiçeğini ağır geçiren kişilerde sinir uçlarına gizlenen bu virüs, ilerleyen zamanlarda stres, üzüntü ve depresyon gibi durumlarda yeniden aktive olabilir. Her yaş grubunda görülebilen bu hastalık, genellikle boyun, ense, sırt, karın ve yüzde kendini gösterir. Oluştuğu bölgede zonklama, ağrı ve yanma hissi verir. Geceleri bu belirtiler daha belirgin hale gelir.

Zona, bulaşıcı bir hastalıktır ve daha önce su çiçeği geçirmemiş kişilere bulaşabilir. Ancak bulaşma durumunda, su çiçeği olarak kendini gösterir. Zona hastalığına yakalanan kişilerin, gebe olanlardan, emziren annelerden ve su çiçeği geçirmemiş kişilerden uzak durmaları tavsiye edilir. Bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde bu hastalık kalıcı izler de bırakabilir. Gece yanığı, diğer alerjik durumlar ya da cilt hastalıkları ile karıştırılabilir. Bu nedenle uzman bir doktora başvurarak gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir.

Gece Yanığına Ne İyi Gelir ve Tedavisi Nasıl Yapılır?

Gece yanığı fazlasıyla acı veren bir hastalıktır. Bu acıları hafifletmek için yaraların üzerine çörek otu yağı, badem yağı ve hakiki zeytinyağı sürülebilir. Bu yağları 3-4 saatte bir uygulayabilirsiniz.
Bir diğer bitkisel yöntem ise lahana yapraklarını suda kaynatarak, karıştırıcı yardımı ile iyice ezildikten sonra temiz bir tülbentin içine koyarak yaraların üzerine uygulamaktır. Bu yöntem rahatlamanıza yardımcı olacaktır.
Demir hindi otunu 1 litre suyun içine atarak eritiniz. Eridikten sonra sabahları aç karnına 1 su bardağı demir hindi otu suyu tüketebilirsiniz.
Şifa kaynağı olan kuşburnunu 4 su bardağı suyun içine atarak yarım saat kaynatınız. Süzme işlemi dikkatlice yapılan kuşburnunun içine nöbet şekeri ekleyerek tatlandırabilirsiniz ve gün içerisinde 3 kez tüketebilirsiniz.
Biraz farklı olan bu kür dikkatinizi çekebilir: 50 gram kil, 50 gram kükürt, 50 gram demir dikeni ve 100 gram zerdeçalı iki kilo balın içine ilave ederek iyice karıştırınız. Daha sonra bu karışımı günde 1 kez aç karnına tüketebilirsiniz.
Bitkisel tedavilerden uygulayabileceğiniz diğer bir karışım ise 1 tatlı kaşığı kurutulmuş oğul otu ve 2 su bardağı kaynatılmış suyun içine atılarak dinlendirilir. Unutmayın, bitkileri asla su ile kaynatmamalıyız. Kaynatılan bitkilerin etkisi azalır. Dinlendirilen bu karışımı yaraların oluştuğu yerlere sürebilirsiniz.

Ekstra Bilgiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Gece yanığı tedavisinde doğal ve bitkisel yöntemlerin yanında, doktor tavsiyesine uygun tıbbi tedaviler de önemli rol oynar. Antiviral ilaçlar genellikle hastalığın süresini kısaltır ve semptomların şiddetini azaltır. Ayrıca ağrı kesiciler ve anti-inflamatuar ilaçlar da ağrıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Hastalığın bulaşıcı olduğunu unutmamalı ve kişisel hijyen kurallarına dikkat etmelisiniz. Yaraların üzerine doğrudan temas etmemeli ve başkalarıyla temasınızı mümkün olduğunca sınırlandırmalısınız.

Bağışıklık sisteminizi güçlü tutmak için dengeli beslenmeye, yeterli uyku almaya ve stresten uzak durmaya özen göstermelisiniz. Ayrıca, su çiçeği aşısı olan bireylerde gece yanığı riski daha düşüktür.

Son olarak, gece yanığı belirtilerini fark ettiğinizde vakit kaybetmeden bir sağlık uzmanına başvurmanız önemlidir. Erken teşhis ve tedavi, hastalığın seyrini olumlu yönde etkiler.